IMF 27 Aralık 1945 yılında 189 ülkenin işbirliği ile kurulmuş ve esas hedefleri global para kooperatifini geliştirmek, ülkelere finansal istikrar getirmek, uluslararası ticareti rahatlatmak, ülkelerde çalışan insan seviyesini yükseltmek, ülkelerin sürdürülebilir ekonomik büyümesine katkı sağlamak ve dünya genelinde fakirliği Dünya Bankası kaynaklarına güvenerek belirli periyodlar ile azaltmaktır.
Türkiye 11 Kasım 1947 yılında IMF’ye üye olmuştur. Türkiye ilk IMF borcunu 1958 yılında Adnan Menderes döneminde aldı. Türkiye devleti IMF ile 2005 yılında 19. Stand by anlaşması ile 3 yıllık düzenlemeye gitti. 2008 yılında donemin Başbakanı Erdoğan ve IMF yönetimi ile yeni bir anlaşma düzenlememe kararı aldılar. Türkiye devleti IMF’ye olan borcunun son taksitini 14 Mayıs 2013 tarihide ödeyerek IMF defterini kapatmıştır. Son taksitin tutarı 281 milyon 54 bin 814 SDR (yaklaşık 421 milyon dolar). Special Drawing Right (SDR) IMF’den borç alınırken dünyada en çok kullanılan paraların bir karışımı olarak sunulan özel bir birimdir. IMF tek bir paraya bağlı olmak yerine SDR’ın bir birimini 0.888671 gram has altına bağlamışlardı. Bu da ikinci dünya savaşı sonrası Bretton Woods anlaşmasına göre ayarlanmıştı ve bu değer de o donem Amerikan Doları’na eşit idi. 1973 yılında Bretton Woods sisteminin çökmesi ile SDR birçok döviz cinsinin sepeti olarak tekrar düzenlenmiştir. SDR sepetinde yer alan para birimlerinin oranları da birbirlerinden farklıdır. SDR sepetinde Amerikan Doları %41,73’ünü, Euro %30,93’ünü, Japon Yeni %8,33’ünü, İngiliz Sterlini %8,09’unu ve Çin Yuanı %10,92’sini oluşturmaktadır.
Türkiye devletinin borcunun kapanmasını donemin başbakanı Recep Tayyip Erdoğan büyük bir mutluluk ve gururla halkına duyurmuştu. Erdoğan yönetiminin bir daha IMF’den borçlanmaya sıcak bakmadığını ve birçok devlete de önermediğini her fırsatta dile getiriyor.
Devletler tarafından artık IMF’den borçlanma pek tercih edilmiyor çünkü borçlanıldığı halde IMF içişlerine ve hesaplarınıza müdahale edebiliyor. Birçok devlet de böyle bir durumu tercih etmiyor. Covid-19’un yarattığı ekonomik kriz de bazı devletler kesinlikle IMF’nin kapısını çalacaktır ama uzmanlar Türkiye Cumhuriyeti'nin de bu süreçte IMF’den para borçlanacağına pek ihtimal vermiyor.
